21 Aralık 2010 Salı

Dirilbilim


Faili meçhul isteklerimize yol aldırma zamanı geldi artık.

Bir parça değil artık istediğimiz bir bütündür.

Arayıştaki melul bakışlara ses geldi Mevlana'nın geçtiği Erzincan'dan...

Bu bakışlar keşfedilmeli iki elleri yakamızda olmadan

Hu diye atan kalbin , Hu diye akan kanın bildirmeliyiz.

Usulca yaklaşıp girdabında gezinmeliyiz.

Bulsak birlikte Hazreti İnsanlığını tatsak ceninde ebediyetin baldan tatlı yanını...

Doğrul Ey İnsan'ı Kamil TEK rıza için vekil sensin bu kutlu yol için...

Üç Buçuk


Araf 'ın ipi uzun ve ince mi?
Heyhat ızdırapsız geçilir mi?
Daha hızlı yol almak için biraz geri çekilmeli
Sorarlar düşüp kalkan cevheri
Ne olursan ol yine gel gibi
Müebbeti yaşasam tek daimi
Bülbül öte durur Gül'e
Gül yine döne döne bulmaz mı daimi...

14 Aralık 2010 Salı

Yağan Karda Eskişehir

İçeriden dışarıya doğru dağılan coşkulu sesle birlikte mini mini birler yağan kara gömüldüler.
Karla oynamanın zevki ayrı olsada onları izlemek daha bir keyif verdi bana.Baylar fırsattan istifade
amacımız karla eğlence deyip yurdun kurallarını aşıp sevdiğine kartopu attı :)Akşamın karanlığını
yağan kar ve hatıralık fotoğraflar için patlayan
flaşlar aydınlattı.
Onları izlerken geçmiş bir kışa gittim.Bir cam arkasından verilen görevle yapılmaya çalışılan
kardan adamı izliyordum ve bana doğru atılan bir kartopunda kaldım...